Çocukluk Şarkısı Çocuk daha henüz çocukken kollarını sallayarak yürürdü. Derenin ırmak olmasını isterdi, ırmağın sel, bir su birikintisinin de deniz olmasını. Çocuk henüz çocukken çocuk olduğunu bilmezdi. Herşey yaşam doluydu ve tüm yaşam birdi. Çocuk henüz çocukken hiçbirşey hakkında fikri yoktu. Alışkanlıkları yoktu Bağdaş kurup otururdu, sonra koşmaya başlardı. Saçının …
Tabiat ahlakı kovuyor. Nerde bir ahlak türemişse, orda tabiatla ahlak çatışma halinde. Sanatı doğuran mutlaka bu çatışmadır demiyoruz. Ama sanatı besleyen bu çatışmadır diyoruz. Tabiat sanatla kurulu düzene baş kaldırıyor. İtiyor onu. Hafife alıyor. Bozuyor. Ağuluyor. Sanatlar içinde bu özelliği en çak taşıyan da şiir sanatıdır. O kadar ki bu …
… Yoktu. Var olmuştu aslında. Ucunda deniz görünen uzunca bir yokuşun başındaydı. Dalgalı bir suyun duyulmayan sesini hayal etti. …
Bir yürüyen merdiven gibi tırmanıyor içimi kanser, haybeden bir define sanıyorsun ciğerimdeki tümörü.. Biliyorum, ölüm de ağzına veriyor aşkın aşkın her yanı, izmarit yarası, şevk terörü.. hakikaten masayı terkedip kaçan papaz kadar iskambilden neden belli belirsiz bir kumarım ben teninde evet sokaklar biraz terbiyesiz evet çarşaflar oldukça buruşuk ve yatak …
Bu gece ölsem nasıl olurdu acaba karanlığımı paylaşır mıydı gece Dağılır mıydı sarışınlığı körpe bir kızın yoksa bırakır mıydı rüzgar yakasını çaresiz bir ağacın Ansızın.. ansızın delinir miydi ay tam ortasından akıtır mıydı ışığını geceye Ve seslenir miydi bir çocuk annesine dindirsin diye susuzluğunu Ben.. ben bu gece ölsem Bir …
Bir sonbahar hüznü vuruyor Lambalardan sokaklara Kimbilir hangi dudağın ıslattığı şarap kokulu izmaritler Sereserpe yatıyor kaldırımlarda Bir çığlığın çaresizliğini taşıyor bulutlar Adı bilinmeyen gökler arasında Bir çığlık ki kavuruyor geceyi Bir çığlık ki nurlandırıyor zebaniyi Yapraklar çaresiz hışırdıyor Alay ediyor kornalar İbrahim Akpolat