Bir Ortadoğu Dizisi: Tyrant
Her ideolojinin, radikalleştiği andan itibaren hem kendimize hem de insanlığa zarar verdiğini son günlerde açıkça görüyoruz. Şimdi bugünlerde yaşadığımız bu karmaşık gündemden uzaklaşmak istemez misiniz?
Yaşadığımız coğrafya Arap Baharı’ndan bu yana karma karışık. Ortadoğu halkı tarih boyunca ilk defa hükümetlerine karşı bir isyana kalkıştı. Kimi ülkelerde başarıya ulaştı, kimi ülkelerde halen diktatörlüğün altında yaşamaya mahkûm kaldılar. Bütün bu olanlardan sonra yepyeni bir dizi çekildi. Politik ve tarihi diziler yaşadığımız coğrafyadan dolayı hemen hemen hepimize cazip geliyor.
Tembel tarih meraklılarına diziyle tarih öğretmek
“Tembel tarih meraklılarına diziyle tarih öğretmek” kavramını son zamanlarda Türkiye itinayla sürdürüyordu. Ancak Cumhuriyet’in ilk yıllarında romanlarla “fabrikasyon, empozeli, manupülatif” bir tarih inşası söz konusuydu. TRT bu durumu yeni keşfetti ve “bizim” tarihimizi temsil eden insanlar bunlar diye “7 güzel adam” gibi birçok “tarihselleştirme” dizileri yayımladı. Şimdilerde de Filinta ve Diriliş gibi dizilerle aynı durumu sürdürerek “bizim (muhafazakâr) tarihimiz budur” vurgusunu yapmaya çalışıyor.
Ortadoğu’da ütopik bir ülke
Bunu neden anlattım. Aslında çok da eğlenceli olan Amerikan dizilerinden birisini anlatacaktım. Tarihte manipülasyon, empoze kavramlarını şunun için açıklamak istedim: Amerika, TRT’nin dizilerde henüz keşfettiği bu kavramları yıllardır sinemalarıyla, dizileriyle zaten uyguluyordu. Son zamanların popüler konusu olan IŞİD ve Ortadoğu hakkında da bir dizi çekeceklerdi doğal olarak. Ve yaptılar da…
Geçen yıl haziran ayından bu yana bir Ortadoğu dizisi olarak yayınlanan Tyrant, ikinci sezonundan itibaren İŞİD’i de senaryolarına dahil etmeye başladı.
Dizinin konusu genel olarak şöyle: “Hikâye, Abuddin isminde hayali bir ülkede geçmektedir. Ülkenin başında Al Fayeed ailesi bulunmakta ve tahmin edeceğiniz üzere bir diktatörlük söz konusudur. Babasının diktatörlüğünden bunalıp ABD’de sürgünde yaşamaya razı olan Barry “Bassam” Al Fayeed, geçmişe sünger çekip kendisine bambaşka bir hayat kurmuştur. Yeğeninin düğünü için ülkesine gitmeyi kabul etmesi sonrasında gelişen olayların anlatıldığı dizi, Ortadoğu’da farklı farklı ülkelerde çekilmiş.”[1] I. Sezon’un son bölümleri de İstanbul’da çekilmiştir.
I. Sezon’un ilk bölümlerinde Abuddin ülkesinin yaşlı, diktatör bir hükümdarının olduğunu öğreniyoruz. İkinci bölümde yaşlı babalarının, torunu olan Ahmed’in düğününde aniden rahatsızlanıp ölmesinin ardından Al Fayeed ailesinin büyük oğlu Jamal Al Fayeed tahta geçiyor. Aynı zamanda, Amerika’da doktorluk yapan ve yeğeninin düğünü için Abuddin ülkesine gelen Bassam Al Fayeed I. Sezon’un sonlarına kadar diktatörlükle yönetilen Abuddin ülkesini demokrasiye ikna etmeye çalışır. Ancak gizli bir diktatör ruhu olan ve genelkurmay başkanı olarak görevini sürdüren amcaları Tarık Al Fayeed buna izin vermez ve Bassam Al Fayeed’i hapse attırır. II. Sezonda da Bassam Al Fayeed bir demokrasi savaşçısı olarak hem halife güçleriyle (IŞİD), hem de diktatör Abuddin ülkesinin yöneticileriyle savaşacaktır. Görüldüğü gibi Amerika, dizilerinde bu parametreleri yine bir ideoloji empoze etme kaygısıyla yapmaktadır. Ancak bunu gözümüze sokmaz. Ve bunu başarabildiği için biz her hafta yeni bölümü dört gözle bekleriz. Abuddin ülkesinde büyümüş, eğitim almış Jamal Al Fayeed ülkeyi zor duruma sürüklerken, Amerika’da büyümüş ve orada eğitimini almış Bassam Al Fayeed’in tavsiyeleri, ülkeyi sıkıntıdan kurtaracaktır. (Alt metinde, bakın siz tek başınıza doğru şekilde yönetemiyorsunuz. Gelin bu yönetme işini bize bırakın. Zaten “her ülkeye akıllı bir Amerikalı yönetici lazım” vurgusu yapılmaktadır.)
Her ne olursa olsun, yaz tatilini eğlenceli hale çevirmek için politik ve gündemle ilgili dizi arayışında olan arkadaşlara şiddetle tavsiye ediyorum. Her yeni bölümde hem konu, hem de oyunculuklara daha kaliteli hale geliyor. Bu yazıyı yazarken II. Sezon’un VIII. bölümünü izlemiş ve büyüsünden kurtulamamış durumda olduğumu belirtmek isterim. Zira bana göre Tyrant dizisinin en zirve ve sürprizlerle dolu bölümü oldu. Şunun da altını çizmek isterim. Diğer bölümleri izlemeden direkt II. Sezon’un VIII. bölümünü izlemek sizi büyülemeyecektir. Hikâyeyi başından takip ettiğinizde anlamlı ve heyecanlı hale gelecektir. Ortadoğu meraklısı birçok arkadaşıma kesinlikle tavsiye ediyorum. Bir House of Cards değil ama batı siyasetini, tarihini konu alan dizilere alternatif güzellikte başarılı bir hikâye.
[1] http://www.birdizihaber.com/2014/08/siyasetin-zekisini-severim-diyenlere-16-dizi-onerisi-derleme/2/